Feti Yıldız

Fethi Yıldız’da esir alındı.

Buraya deyin anladım, ancak Fethi Yıldız’ın bir koltuk verilmesiyle böyle u dönüşü yapmasını anlamamaktayım.

Feti Yıldız, geçmişte doğru, dik konuşan birisi idi. Onun içinde uzun yıllar MHP içinde önemli yerlere gelememiş idi. Balgat, ona değerde vermemekte idi. Son yıllarda Devlet Bahçeli gücünü yitirince eski ocakçıları, üstelik te İyİ Parti ile ilişkideki, kendisine söyüp sayanları geri çağırıp onlara birer koltuk verdi. Bunlardan birisi Olcay Kılavuz idi, diğeride Fethi Yıldız idi. 

Kendilerine söven Erdoğan ile kucak kucağa geldiler. Bahçeli’yi anlarım. O sıkıntılı, onunla ilgili görüntüler var. Çakıcı bunu açıklamıştı. 

Şimdi Devlet Bahçeli, Erdoğan’ında bütün kurumlarında yer silkiniş (deprem) konusunda yurttaşlara anında uluaşamadıklarını göre göre, bile bile Erdoğan’ı savunmaya girişti.

Bence bütün bunlar tepeden gelen buyruğa göre yapılmaktadır. 

Fethi Yıldız döneminde epeycede öldürme olayları olmuştu. O Yılma Durak, O Ahmet Orhan Sar, o Mustafa Polat’lar Allah rızası için çok aydınları öldürme olaylarına karışmışlardı. O konuda Fethi Yıldız başkandı. Acaba MİT onuda bu konuda esir mi aldı?

Diye düsünmeden edememekteyim. 

Türkiye’de yaşam çarkları tersine döner iken Fethi Yıldız’ın ağlayan halka, Erdogan’ı eleştirenlere yüklenmesini anlamamaktayım.

Üstelik, oda bilir, bir çok gönüllü yurttaşlarımız oralara kurumlardan önce yetiştiler.

Öbür yanda düşünüyorüm de Fethi Yıldız başkanımızı yoldan ne yada kim çıkardı? Diye sizlere soruyorum.

Son yıllarda başta Erdoğan, Bahçeli, Fethullah Gülen biçiminde dönmelik yaygınlaştı. Ummadığımız dönekliğe Fethi Yıldız’da katıldı. Dönmeyenler sağ olsun.

Kısa süre sonra Erdoğan seçimle yok olunca Fethi Yıldız, bin bir yalanla yaptıkları yanlışların üstünü kapatmaya başlayacak.

Birde kendisi namaz kılan birisince {cumanız mubarek} duyurusu yapmaya başladı. Aman Tanrım, Fethi Yıldız’ı durdur.

Yazıkalar olsun sanada dönek Fethi Yıldız.

Aşağıda Fethi Yıldız’ın açıklaması:

13.02.2023 – 21:52  13.02.2023 – 22:23  60

MHP’li Feti Yıldız yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“6 Şubat 2023 tarihinde, 10 ilimiz ve  bağlı ilçe ile köylerinde, tarihin gördüğü iki büyük deprem  meydana gelmiş, bu depremlerden 
13 Milyon 500 bin insanımız fiziki olarak etkilenmiş ve onbinlerce insanımız hayatını kaybetmiştir.
Depremin ilk saatleri ile birlikte Devletimiz ve yüce Türk Milleti tüm imkânlarını bölgeye seferber ederken, bazı kişiler bu büyük felaketi iktidara gelme aracı olarak görmüş ve her türlü yolu denemeye başlamıştır.

provokasyon peşine düştü… Gerçeği kendi belediye başkanı söyledi

Demokratik işleyişten, seçimlerden, halk iradesinden umudunu kesen devlet ve millet düşmanları felaketten iktidar çıkarma hülyaları kurmaktadır.

Gerçi bizler bu sakat düşünceyi uzun süredir tanımaktayız.

Şöyle ki;
“Tayyip Erdoğan’ın gitmesi için, teknik açıdan darbe yapmak bana göre çok zor. 
Peki neler olabilir?

Çok büyük bir halk öfkesinin olması lazım. (…)O’na en büyük desteği veren cahilleştirilmiş ve yoksullaştırılmış halka ne zaman ekmek veremez hale gelirse o zaman gider.

Büyük bir doğal afet, büyük bir deprem, büyük bir başka bir doğal felâket… “Büyük yangınlar, deprem, çok büyük can kaybına yol açacak sel felâketi gibi…”

Çok büyük bir askeri başarısızlık, “bu tür askeri dağılmalardan sonra değişik bölgelerde eş zamanlı askeri başarısızlıklara uğraması(…) Tayyip Erdoğan’ı başarısızlığa uğratacak unsurlardır. açıklamasından tanıdığımız Korkusuz Gazetesi yazarı, Can ATAKLI,  6 Şubat 2023 tarihinde ülkemizde meydana gelen deprem felaketinden sonra Türk Devletine, güvenlik güçlerine, kamu kurumlarına karşı düşmanca tavrını devam ettirmektedir.

Gerçeğe aykırı bilgiyi alenen yaymak,
Dini değerleri aşağılamak,
Devletin Kurum ve Organlarını aşağılamak suçları sebebiyle tarafımızdan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına hakkında suç duyurusunda bulunulmuş ve 2023/37590 soruşturma numarası ile işlem başlatılmıştır.”

Sinan Ateş: Gelişmeler üzerine değerlendirmemiz 2:

Gelişmeler üzerine değerlendirmemiz 2:

Sinan Ateş

Olay yavaş, yavaş aydınlığa ulaşıyor. Ancak, bu ana deyinki gelişmelere göre, olayda kullanılmış kişiler Istanbul’dan seçilmişler. Istanbul’da son yıllarda etken olan kişi de Istanbul eski Ocak başkanş Ahmet Yıldırım’dır.

Ahmet Yiğit Yıldırım

Ahmet Yıldırım, geçmişte dini bütün müslüman ayaklarına yatan Fethullah Gülen’e yakın olan birisi idi. Diğer pek çok ülkücülere uyumlu olarak kendiside tarikat – tekke işlerine yakındı. Derneklerin tekkeleşme süreci onun dönemindede sürmüştü.

Gelelim konuya; Olayla ilgili yakalananlar kim olurlarsa olsunlar önemi yoktur. Önemli olan öldürme işini duzenleyenlerdir.

Bütün izler bize bu işin MHP, Ülkü ocakları tepesinden düzenlendigini gostermektedir. Üstelik bu ne ilk ne son ülküdaş öldürmesidir. Çok öldürülenler önemsiz sayıldılar, arayanlarıda olmadı.

Mu.sin Yazıcıoğlu’da böyle uygulamalar yaptı. Kendisine bu uygulamaların yanlış olduğunu tek düzen ülkücülük koyunlaşmayı getirdiğini anlattım. Ancak o, o günlerde kendisini bir bok sanıp uygulamaları sürdürdü.

Istanbulda da Ahmet Orhan Sar, Mustafa Bolat bu işler için sapına deyin kullanıldılar.

Sözde Doğu’nun basbuğu geçinen Yılma Durak bunları yönlendiren kişi idi.

Şimdi de Sayın Devlet Fettahoğlu (Ermeni aile soyadı) Bahçeli ile Ahmet Yıldırım gerçek sorumlulardır.

Bunca MHP’lilere, bunca ülküdeşlere saldırılar bunların eliyle düzenlenmektedir.

Süleymen Soylu bunları kaç gün, kaç ay koruyacak, onuda göreceğiz.

Aşağıda bu konudakı yapılan açıklamalar bulunmaktadır:

Gazeteci Alican Uludağ, öldürülen eski Ülkü Ocakları başkanı Sinan Ateş hakkında yürütülen soruşturmada, MHP bağlantısı olduğunu iddia etti.

Sinan Ateş, arkadaşı Selman Bozkurt ile önceki gün Ankara’nın Çankaya ilçesi Kızılırmak Mahallesi 1456 Sokak’taki İnci Apartmanı’ndan çıktıkları sırada motosikletli iki kişinin silahlı saldırısına uğramıştı. Başından yaralanan Sinan Ateş kaldırıldığı hastanede ölmüştü.

Muhalefet liderleri, hem AKP hem de MHP’nin konuya ilişkin ‘sessizliğine’ dikkat çekerek, cinayetin aydınlatılmasını istiyor. DW Türkçe’den Alican Uludağ, Twitter hesabından soruşturmaya ilişkin edindiği bilgileri paylaştı.

Gözaltı sayısının beşe çıktığını belirten Uludağ’a göre Cinayet Büro, tetikçilerin İstanbul’dan Ankara’ya geldiklerini belirledi. 

Cinayette Eray Özyağcı ve Doğukan Çep isimlerinin öne çıktığını kaydeden Uludağ, Tetiği çektiği öne sürülen Özyağcı’nın henüz yakalanamadığını, motosikleti kullanan Doğukan Çep’inse gözaltına olduğunu söyledi. 

‘Doğukan Çep sözde aranıyordu’

İstanbul’dan Suat Kurt adlı bir şüphelinin adının da tespit edildiğini belirten Uludağ, Doğukan Çep’in önemli bir isim olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: 

“Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında tutuklu yargılanıyordu. 2015’te tahliye edildi. 2018’de 35 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Doğukan Çep hakkında cezayla birlikte yakalama kararı da çıkarıldı, ancak yakalanamadı. O günden bugüne sözde firardaydı ancak Sinan Ateş cinayeti için ortaya çıktı. Dün Gülsuyu’nda kullanılan Çep, bugün de Sinan Ateş olayında taşeron yapıldı.

Doğukan Çep ve Eray Özyağcı’nın ise Dado lakaplı Doğukan Yardak’ın kurduğu suç örgütünde yer aldığı iddia ediliyor. Maltepe-Gülsuyu’nda faaliyet gösteren Yardak’ın yurt dışına kaçtığı düşünülüyor. Asıl soru şu, bu kişiler kimin taşeronu?”

‘MHP bağlantısı’ iddiası

Cinayette Ülkü Ocakları/MHP bağlantısı ilk kez tespit edildiğini öne süren Uludağ, buna ilişkin şunları dedi:

“Bu kapsamda eski Ülkü Ocakları Maltepe Şube yöneticisi Ufuk Köktürk gözaltına alındı. Köktürk’ün evinde 1 adet tabanca ve bu silaha ait 2 adet şarjör ve 23 adet fişek ele geçirildi. M.Y. adlı şüpheli ise aranıyor.

Ufuk Köktürk’ün adı ‘MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu’ listesinde geçiyor. Ancak yönetimdeki görevine ilişkin ayrıntılı bilgi yok. Köktürk’ün olaydaki rolüne ilişkin de henüz teyitli bilgi bulunmuyor. Olay, MHP teşkilatı içinde başka yöneticilere uzanır mı, şimdilik bilinmiyor.

Cinayetin nedeni konusunda iki önemli tez var. İlki Mersin olayına misilleme. İkincisi, MHP içerisinde Sinan Ateş’in son dönemde İyi Parti’yle temasta olduğu algısı ve bu nedenle kendisine ‘ders’ verilmek istendiği.

Hatta cinayet talimatının Sinan Ateş’in bacaklarından vurulması şeklinde gittiği öne sürülüyor. Ancak ölüm olayının hesapta olmadığı iddiası var. Ancak bu, şüphelilerin daha az ceza almak için bir savunma kurgusu da olabilir.”

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturmada önemli bilgiler ve bağlantılar ortaya çıkmaya başladı. Gözaltı sayısının 5’e çıktığı ifade ediliyor. Cinayet Büro, tetikçilerin İstanbul’dan Ankara’ya geldiklerini belirledi.(1)

Thread

See new Tweets

Conversation

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin soruşturmada önemli bilgiler ve bağlantılar ortaya çıkmaya başladı. Gözaltı sayısının 5’e çıktığı ifade ediliyor. Cinayet Büro, tetikçilerin İstanbul’dan Ankara’ya geldiklerini belirledi.(1)

Translate Tweet

828.8K

Views

662

Retweets

51

Quote Tweets

2,814

Likes

Reply

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Replying to

@alicanuludag

Cinayette Eray Özyağcı ve Doğukan Çep isimleri öne çıkıyor. Tetiği çektiği öne sürülen Özyağcı firarda ve yakalanamadı. Motosikleti kullanan Doğukan Çep’in ise gözaltına olduğu belirtiliyor. Ayrıca yine İstanbul’dan Suat Kurt adlı bir şüphelinin adı tespit edildi.(2)

163.8K

5

126

725

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Doğukan Çep önemli bir isim. Maltepe Gülsuyu’nda uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik cinayeti davasında tutuklu yargılanıyordu. 2015’te tahliye edildi. 2018’de 35 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.(3)

231.4K

1

246

895

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Doğukan Çep hakkında cezayla birlikte yakalama kararı da çıkarıldı, ancak yakalanamadı. O günden bugüne sözde firardaydı ancak Sinan Ateş cinayeti için ortaya çıktı. Dün Gülsuyu’nda kullanılan Çep, bugün de Sinan Ateş olayında taşeron yapıldı. (4)

152.8K

2

153

789

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Doğukan Çep ve Eray Özyağcı’nın ise Dado lakaplı Doğukan Yardak’ın kurduğu suç örgütünde yer aldığı iddia ediliyor. Maltepe-Gülsuyu’nda faaliyet gösteren Yardak’ın yurt dışına kaçtığı düşünülüyor. Asıl soru şu, bu kişiler kimin taşeronu? (5)

150K

4

132

798

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Cinayette Ülkü Ocakları/MHP bağlantısı ilk kez tespit edildi. Bu kapsamda eski Ülkü Ocakları Maltepe Şube yöneticisi Ufuk Köktürk gözaltına alındı. Köktürk’ün evinde 1 adet tabanca ve bu silaha ait 2 adet şarjör ve 23 adet fişek ele geçirildi. M.Y. adlı şüpheli ise aranıyor.(6)

223.2K

15

351

1,269

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Ufuk Köktürk’ün adı “MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu” listesinde geçiyor. Ancak yönetimdeki görevine ilişkin ayrıntılı bilgi yok. Köktürk’ün olaydaki rolüne ilişkin de henüz teyitli bilgi bulunmuyor. Olay, MHP teşkilatı içinde başka yöneticilere uzanır mı, şimdilik bilinmiyor(7)

201.6K

7

161

903

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Cinayetin nedeni konusunda iki önemli tez var. İlki Mersin olayına misilleme. İkincisi, MHP içerisinde Sinan Ateş’in son dönemde İyi Parti’yle temasta olduğu algısı ve bu nedenle kendisine “ders” verilmek istendiği.(8)

180.6K

12

152

868

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Hatta cinayet talimatının Sinan Ateş’in bacaklarından vurulması şeklinde gittiği öne sürülüyor. Ancak ölüm olayının hesapta olmadığı iddiası var. Ancak bu, şüphelilerin daha az ceza almak için bir savunma kurgusu da olabilir. (9)

186.3K

5

143

887

/var/folders/_1/xk5938394y53fm_sz4npcc640000gn/T/com.microsoft.Word/WebArchiveCopyPasteTempFiles/Z7lcnEgE_x96.jpg

Alican Uludağ

@alicanuludag

·

Soruşturmada şimdi Ankara Emniyet Müdürlüğü ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na önemli görev düşüyor. Hiçbir “siyasi baskı” endişesi duyulmadan tüm bağlantılar ortaya çıkarılmalı. Devlet, siyasi bir cinayeti tüm yönleriyle aydınlatmalı. (Son)

Hasan Yeşildağ’ın öbür yüzü

Hasan Yeşildağ’ın öbür yüzü

Hasan Yeşildağ Istanbul Ülkü Ocağı Anadolu Yakası’nın 1980 öncesi sorumlusu idi. Hasan Yeşildağ 1980 öncesi tutuklu olarak Maltepe tutukevinde yatmişti. 

Ülkücüler’in içinde müslüman kesimi seslendirenlerden idi. Namazlı ülkücülerden idi. Adını Kadı köy yakasında yaptığı eylemlerle duyurmuş idi. Onun sağ kolu Tefik Agansoy idi. Tefik Ağansoy sonrası yıllarda Alaadin Çakıcı yandaşlarınca öldürülmüş idi. Öldürülene deyin içeriği gizli sözde (DAVA) adına Hasan Yeşildağ’ın yönetiminde çok eylemler gerçekleştirmiş idi. Hasan Yeşildağ’ın ikinci yamağı Sebahaddin Civelek idi. Oda 1980 öncesi yaptıkları soygunlar nedeni ile yakalanarak, Hasan Yeşildağ ile birlikte Maltepe tutuklular evinde yatmıştı.

Hasan Yeşildağ, Tefik Agansoy, Sebahaddin Civelek bir çete olarak eylem yapmakta idiler. Taa o günlerde yasadışı kabadayılık özentileri var idi.

Tutukevinin başkanı Ahmet Malkan idi. Ahmet Malkan’da müslümancılığa bağlı, namazlı ülkücü idi. 

Ülkücülüğü namazla ölçen bir tutumu var idi. Tutukevindeülkücüler, güç kullanılarak namaza durdurulmak ta idiler. 

Namaza durmayan ben, başka bir kaç kişi var idi. Bizleride onlar “kafir” olarak görmekte idiler.

İlginç olanıda bu; Bu kişiler, iyi müslümanlar, ancak sayısız soygunlar yapmakta idiler.  Bu soyguncularda başkan Ahmet Malkan’ın sağ kolu olmuş idiler. 

İçerde yatar iken dışarıda ne soygunu yapacağını düşünen ülkü daşlarımız, bize islamı anlatır idiler.

İçerde uzun yıllar yatacağımızı sanmakta idik. Ona göre kalıcı arkadaşlıklar yapmaktan yana idik. Üstelik tümümüz ülkücü idik. Ancak sürekli yanyana kalabalık bir ortamda yaşamakta idik. Sözde bir birlik vardı. Ancak, çok yönlerde ayrımlar, ayırımcılıklar yaşanmakta idi.

Bir kere aşırı islamdan yana olanlar, müslümanların birliğini isteyen, namazlı ülkücüler ile düşüncesini Türk birliği üzerine oturtanlar açıkca birbirlerinden ayrışmakta idiler. Tutukluların % 90 ı baskı ile namaz kılıyor idiler. Ancak en arka sırada namaz kılanlar, dua mua okumadan, eğilip, yatıp kalkarlardı. Abdest bile almazlardı.

Bir kıyıda Ağca içerden çıkınca Papa jean Paul’u öldürmeyi, öbür yanda Hasan Yeşildağ’da yandaşlarıyla içerden çıkınca nereleri soyacaklarını anlatırlardı.

Gerisi yarına kaldı. … 

Asağıdakı yazı basında çıkan bir yazıdır. İlgilenenler icin.

Erdoğan’ın ‘yol arkadaşı’ Hasan Yeşildağ, aforoz edilen Sedat Peker ve bir cezaevi ziyareti…
  •  

Erdoğan’ın ‘yol arkadaşı’ Hasan Yeşildağ, aforoz edilen Sedat Peker ve bir cezaevi ziyareti…

Çamlıca Kulesi’ndeki kafe-restoranın işletmesini almasıyla yeniden gündeme gelen Hasan Yeşildağ’ın geçmişi ise karanlık ilişkilerle dolu.

05 Haz 2021 16:53 

  •  
  •  

İleri Haber

Çamlıca Kulesi’ndeki 360 Kafe – Restoran işletmesini ihalesiz olarak almasıyla yeniden gündeme gelen Erdoğan’ın “yol arkadaşı” Hasan Yeşildağ’ın geçmişindeki çete bağlantıları dikkat çekerken, adı Sedat Peker’in Ergenekon davalarında verdiği ifadelerde de geçiyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ait Ulus Cafe, halı sahalar, nargile cafelerden sonra Yapı&Yapı İnşaat’a verilen Ankara Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Millet Bahçesi, Rize’de Cengiz İnşaat’la birlikte verilen İyidere Lojistik Limanı’ndan sonra şimdi de açılışı yapılan Çamlıca Kulesi’nin 360 Kafe – Restoran işletmesi ihalesiz olarak Hasan Yeşildağ’a verildi.

Bu ‘kıyak’la yeniden gündeme gelen Hasan Yeşildağ’ın geçmişi ise karanlık ilişkilerle dolu. 12 Eylül öncesi ülkücü olarak bilinen Yeşildağ’ın o dönemde gündeme geldiği konular şöyle:

9 Mart 1979 tarihli Milliyet gazetesi haberi:

“Geçtiğimiz Aralık ayında Üsküdar’da bomba ile yakalanan iki ülkücünün sorguları sırasında Üsküdar ve Kadıköy’de birçok olayın suçlusunun ortaya çıkarıldığını, Atatürk Eğitim Enstitüsü Müdür Yardımcısı Fahrettin Yılmaz’ı öldürdükleri ileri sürülen Hasan Yeşildağ ve Saffet Alyas’ın da yakalandığı…”

31 Mart 1979 tarihli Milliyet gazetesi haberi:

“ÜGD Üsküdar Şubesi kurucularından Hasan Yeşildağ’dan sağladıkları tabancalarla İstanbul’un çeşitli yerlerinde soygunlar yapan ve elde ettikleri paralarla cezaevinde bulunan ülkücülere yardım ettikleri iddiası ile aranan Ercüment Demir ve Sabahattin Civelek, Asayiş Şubesi ekiplerince yakalandı…”

24 Aralık 1980 tarihli Milliyet gazetesi haberi:

“Yargıtay, 2 kişiyi öldürmekten sanık ülkücü Cengiz Ayhan’ın itiraflarının yeniden incelenmesi için ölüm cezasını bozdu. Bu itirafla birlikte Hasan Yeşildağ yeniden yargılanacak.” 04 Ekim 1989, Milliyet: “İsviçre’ye kaçan Hasan Yeşildağ için iade istendi. İsviçre asmazsanız güvencesi istedi…”

İSVİÇRE’DE ‘UYUŞTURUCU’DAN HAPİS VE ÇATLI BAĞLANTISI

Yeşildağ’ın karanlık geçmişinde sayfalar ilerledikçe “ülkücü” kimliğine uygun yeni sicil kayıtları da göze çarpıyordu. Tuncay Özkan’ın 26 Ekim 2001 tarihli Milliyet gazetesinde “Yürü Ya Hasan” başlıklı haberinde şu ifadeleri kullanıyordu:

“Hasan Yeşildağ, Abdullah Çatlı grubunun adamıydı. Sonra bu bağ bitti. Çünkü işe uyuşturucu karıştı.

Hasan Yeşildağ, Türkiye’de Abdi İpekçi dahil cinayetlere karışmış, tutuklanmış, polise konuşmuş ve bazı arkadaşlarını ele vermişti. Kaçaktı İsviçre’de… İsviçre’de uyuşturucu ve örtülü faaliyetlerinden dolayı cezaevinde yattı. Avrupa’da uyuşturucu işini iyi bilenlerden… İsviçre savcılarının ve gizli servisinin bunlarla ilgili bilmediği hiçbir şey yok. Kullanılmışlıkları da çok…

Ama nedense onunla birlikte cezaevinde olanlar bir daha İsviçre’ye giremezken, Yeşildağ İsviçre’yi ikinci vatanı yaptı. Halen kardeşlerinden Ali, çeteci Ali Fevzi Bir’i fidye için kaçırmaktan aranıyor. Cin gibi iki kardeş Hasan ve Zeki Yeşildağ birlikte hem siyaset, hem ticaret yaşamında para ve yer kazanıyor.”

‘YOL ARKADAŞLIĞI’NDA ÖNEMLİ DURAK NOKTASI

İşte bu Hasan Yeşildağ’ın yolu AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilk midir bilinmez ama en çarpıcı şekilde Erdoğan’ın İBB Başkanlığı döneminde yattığı Pınarhisar Cezaevi’nde kesişiyor. Daha doğrusu Yeşildağ koşulları oluşturuyor.

Hüseyin Besli ve Ömer Özbay tarafından kaleme alınan “Recep Tayyip Erdoğan, Bir Liderin Doğuşu” isimli kitapta Erdoğan’ın “hapishanede öldürüleceği” istihbaratını aldıktan sonra Hasan Yeşildağ’ın yaptıkları şöyle anlatılıyor:

“Aldığı bilgiyi ilk olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyesi olan kardeşi Zeki Yeşildağ’la paylaştı. Ne gibi önlemler alabileceklerini gözden geçirirken Zeki, kestirip attı: 

Ağabey, uzatmaya gerek yok. Tayyip Bey’le beraber sen de gireceksin cezaevine.”

Bundan sonra Hasan Yeşildağ, basit bir çek-senet suçundan hapis cezası alıyor. Ancak ceza alan Yeşildağ, yine rahat bir şekilde Erdoğan’ın cezaevi koşullarını ayarlamak için çabalıyor. 

Yine aynı kitapta şöyle anlatılıyor:

– Öncelikle Erdoğan ve beraberinde kalacağı Yeşildağ’ın hangi hapishanede yatacakları konusunda ihtimaller gözden geçirdiler. Erdek, Karamürsel, Çorlu, Akyazı derken, Pınarhisar Cezaevi kesinlik kazanır.

– Hasan Yeşildağ, önceden gidip cezaevini gezer. Yapılacak işlerin bir listesini çıkarır.

– Kendilerine tahsis edilen koğuşu bir güzel temizletir. Duvarları kağıt kaplatır, zemine, boydan boya halı döşetir.

– Koğuşun elektrik ve sıhhi tesisatı yeniler. Sıcak su temini için şofben taktırır.

– Koğuşun bahçeye ve koridora açılan kapılarını boyatıp yalnızca içeriden açılabilen ilave sürgüler yaptırır. Çatıya manyetik bariyerler, bahçeye elektronik sensörler yerleştirir.

– Gerekli gördüğü kör noktalara kamera sistemi kurdurur.

– Derin donduruculu büyük boy bir buzdolabı, çamaşır ve bulaşık makinesi, toplantı ve çalışma masaları, deri koltuklar, oturma grupları ve büyük ekran bir televizyonla, kalacakları koğuşu ve cezaevi kütüphanesini, sıkıcılıktan uzak bir yaşam ve çalışma alanına dönüştürürler. (Ödemeleri Erhan Şenol yapar.)

– Bu arada öteki mahkum ve gardiyanların hepsine de pantolon, gömlek, ayakkabı ve eşofman takımı alınır.

Cezaevinde Erdoğan’ın “sağ kolu” olan Yeşildağ, bu süreçte içeride Erdoğan’ı korurken, dışarı da ise ilişkileri düzenliyor. İşte bu süreçten sonra yıldızı parlayan Yeşildağ’ın adı o dönem İBB’deki İGDAŞ skandalıyla da anılıyor.

Daha sonra Başbakan olan Erdoğan, 19 Aralık’ta 200’ü aşkın patronla birlikte Özbekistan ziyaretinde bulunuyor. Bu ziyarette Erdoğan’ın yanında yine Abdi İpekçi ve Papa suikastlerinde adı geçen Musa Serdar Çelebi ile Hasan Yeşildağ’ın olması dikkat çekiyor.

MEDYA PATRONU DA OLDU

Hasan Yeşildağ’ın adı yıllar sonra 2017’de bu defa Erdoğan’ın ‘havuz’ bile kurdurduğu medya kuruluşlarının el değiştirmesinde geçiyor. Erdoğan’a ‘ilan-ı aşk’ eden yandaş medya patronu Ethem Sancak AKP MKYK’sına seçildikten sonra medyadan çekilme kararı alıyor. Sancak çekilirken, bünyesinde Star Gazetesi, Akşam, Güneş, TV 360 ve Kanal 24’ün yanı sıra Lig Radyo ve bazı dergiler bulunan Es Medya’yı Hasan-Zeki Yeşildağ kardeşlere satıyor.

Erdoğan’ın koruması olduğu bilinen Zeki Yeşildağ’ın ismi ise Nisan 2016’da Erdoğan Washington temaslarını sürdürmek için ABD’ye gittiğinde gündeme geliyor. Erdoğan’ın Brookings Enstitüsü’nde yaptığı konuşmayı protesto eden vatandaşlara Erdoğan’ın korumaları müdahale ediyor, müdahale sırasında korumaların protestoculara küfür ettiği kameralara yansıyor. Daha sonra, korumaları yönlendirirken kameralara yansıyan kişinin Zeki Yeşildağ olduğu ortaya çıkıyor. 

SEDAT PEKER: CEZAEVİNDE ZİYARET ETTİM

Adı Çamlıca Kulesi’ndeki kafe-restoranın işletmesini almasıyla yeniden gündeme gelen Hasan Yeşildağ ile ilgili dikkat çekici bir nokta ise son günlerde kendisinin de içinde bulunduğu iktidar-mafya ilişkilerini ifşa eden organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Ergenekon Davası’nda verdiği ifadelerde geçmesi…

Ergenekon Davası’nın 14 Mart 2013’te İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmasında ifade veren Peker, o dönem Başbakan olan Erdoğan’ı Pınarhisar Cezaevi döneminde ziyaret ettiği yönündeki iddiaların doğru olmadığını, o dönemde Tekirdağ Cezaevi’ndeki Hasan Yeşildağ’ı ziyaret ettiğini söylüyor. Peker, ziyaretin içeriğinden ise söz etmiyor.

Peker’in Tekirdağ Cezaevi’nden kastının Pınarhisar Cezaevi olduğu düşünülürken, Yeşildağ’ın ilişkileri ve Erdoğan’a ne yakınlıkta olduğu dikkate alındığında bu ziyaret yine dikkat çekiyor.

Oral Daloğlu

KÖK Tengri’nin Çocuk’ları Türk’ler

KÖK Tengri'nin Çocuk'ları Türk'ler

KÖK Tengri’nin Çocuk’ları Türk’ler.                      https://www.facebook.com/koktengrinincocuklari/?epa=SEARCH_BOX

 

HIRISTİYAN DİNİNDE BİR İLKE OLAN, TANRI’NIN ÇOCUKLARININ OLMASI KONUSUNU TURKİYE’DEKİ BİLİNCSİZ, BİLGİSİZ KENDİLERİNİ TÜRKÇÜ OLARAK ADLANDIRAN KİŞİLERE SUNAN RUS İSTİHBARATI KGB’YE ÇALIŞAN SERGEY ADINDAKI (TAKMA ADI: AKAY KİNE ) KİŞİDİR. KGB üyesidir.

AZICIK BİLGİ: SERGEY, BU YAŞINA DEYİN BİR İŞTE ÇALIŞMAMIŞTIR. GELİRİ NEREDENDİR. SERGEY, ÖNCE KENDİSİNİ AKCANG- AK BURKAN (Dört dining birleşmesidir), SONRASI O KENDİSİNi ŞAMAN OLARAK TANITMAKTADIR. UYANIN EY TÜRKÇÜLER.

SAPIKLAR: HIRİSTİYANLIK İLKESİ OLAN: TANRI’NIN ÇOCUKLARI GÖRÜŞÜNÜ BENİMSEDİLER. YUH OLSUN. 

Oral Daloğlu

Oral Daloğlu

Sergey: Yaşamı boyunca bir işe girmemiştir. Gelir kaynakları belirsizdir. Önce Akjang (dört dinin birleşmesi) üyesi idi. Orayı bölerek ayrıldı. Sonrada Şaman olarak önümüze çıktı. Bu kişiyi tanımayıpta onu (lider) olarak tanıtıyorlar. Aptallık, salaklık budur. Ülkücülerin yeni işi: bilmediği, tanımadığı, araştırmadığı birilerini kahraman yapmak. Bu durum MHP’nin amına koyuyor.

Kök Tengri'nin Çocukları Türkler

Kök Tengri’nin Çocukları Türkler Hıristiyanlaşan türkçü çocuklar

SAPIKLAŞAN TÜRKÇÜLER, ÜLKÜCÜLER

AKAY KİNE yi tanıyalım … AKAY KİNE, ORTA ASYA DA MİLYONLARCA KÖK TANRI ya İNANAN ŞAMANIN HEM DİNİ HEM SİYASİ LİDERİDİR … ALTAY CUMHURİYETİ ndendir ve ALTAY, TUVA, HAKAS ve SİBİRYA HALKLARININ DİNİ ve SİYASİ LİDERİDİR …

Image may contain: 1 person, standing and text
Özgün Nesim is with Akay Kine.

Türklerin Gerçek Dini Olan Gök Tanrı İnancı’ nın Yaşayan Önemli Öğretmenlerinden Akay Kine.

Bakın bu yüze bir erkek kılığı var mı? İyi bakın gözlerine, bir derinlik var mı? Ülkücülüğün amına koydunuz.

Like
Türkçü � Atatürkçü � Turancı � soycu �Gök Tanrıcı �

 

Anca kazğanmış itmiş ilimiz törümüz erti. Türk Oğuz begleri budun eşiding. Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilirigin törürfgin kim artatı [udaçı erti]? Türk budun ertin….
90 posts a day

Page · 6.4K like this
Like
Gök Tanrı inancına dair her şey.

Page · 6.4K like this · Community
May 8 ·  · Dede Korkut, hikayelerinde sık sık Tanrı ya da Tangrı ifadelerini kullanır. Dini kendine maske yapıp, öz Türkçe Tanrı kelimesini hazmedemeyen, Türk Ulusunun diline düşmanlık eden Arabistan çöl bedevileri aynı zamanda Dede Korkut’un da…
'Dede Korkut, hikayelerinde sık sık Tanrı ya da Tangrı ifadelerini kullanır. Dini kendine maske yapıp, öz Türkçe Tanrı kelimesini hazmedemeyen, Türk Ulusunun diline düşmanlık eden Arabistan çöl bedevileri aynı zamanda Dede Korkut'un da düşmanıdır.'
Büyük türkçü Kutlu Altay Kocaova

Nerede bu götü boklu gündüz Atsızcı-†ürkçü, gecede Türk-Islam-Ülkücüsü mitçiler?

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

Nerede ayda bir türkçü, bir Türk-İslam-Ülkücüsü, birde seriatçı ağlar (siteler) kurup oradan bütün gerçek TÜRKÇÜLERE bin bir bok atanlar, kara çalanlar?

Nerede uyuşturucu çeken bir kaç başı kırığın cebine bir kaç lira koyarak, gece gündüz ona, buna bok attıranlar neredeler?

Nerede bir iki kaltağı ayarlayıp, onların aracılığı ile gerçek Türkçülerle ilgili bilgiler toplattırıp mite verenler?

Nerede Ermeni kökenli Veli Küçük’çe kendilerine BÖYÜKTÜRKÇÜ denilen mitin ellerı ayakları?

Bu güne deyin alışıla gelmiş bazılarını buradan duyurmuştuk, bundan sonra bir iki beylik †ürkçüyüde tanıtacağız, gözünüz kulağınız bizde olsun.

Hasan Gürbüz, Kürşat Karacabey, Kutlu Altay Kocaova, Abdurrahman Ozan İşleten, bunların ayak takımı Erce Anıl Başıbüyük, bunlar geçmişte öne çıkanlardı, o günlerde öne çıkmayıpta bunlarla iş birliği eden mitçiler kimlerdi?

Onlarıda tartışalım mi?

Kazan Bey

Güneş Şerife Gürüzmaden

Mit’e çalışan †ürkçüler boş durmuyorlar

Mit’e çalışan †ürkçüler boş durmuyorlar
Türkiye’de deli kanlı yok mu? Altay’da işi, aşı olmayan, birinden umut beklemek, ne alçakça bir iştir? Türkiye Türkü’nü yok saymaktır. amacınız nedir?

Güneş Şerife Gürüzmaden

Güneş Şerife Gürüzmaden

Aşot Melkonyan

“Qazaxlar erməni xalqına minnətdar olduqlarını bildirdilər” – Qazaxıstan Elmlər Akademiyası Tarix İnstutunun müdiri A.Melkonyan

"Qazaxlar erməni xalqına minnətdar olduqlarını bildirdilər" - Qazaxıstan Elmlər Akademiyası Tarix İnstutunun müdiri A.Melkonyan

13:48 22.11.2019 | 502 kere okundu | Qarabağ

Qazaxıstan Elmlər Akademiyası Tarix İnstutunun müdiri Aşot Melkonyan feysbuk səhifəsində Paşinyana atmaca atıb:

“Biz oteldə oturub sadəcə qəhvə içmirik, hardan gəldik?” yazaraq, erməni olduğunu və öz xalqının təəssübünü çəkdiyini xatırladıb.

Asasmedya.info xəbər verir ki, Melkolyan məsləkdaşlarına da səslənib:

“Dəyərli məsləkdaşlarım, dünən Nursultanda böyük bir konferans vardı. Erməni tarixçiləri haqda qazaxlara ətraflı məlumat verdim. O qədər qürurlandım ki, qazaxlar tariximizi canlı tutduğumuz üçün xalqımıza minnətdar olduqlarını bildirdilər. İndi oteldə oturub, ölkəmin baş nazirinin dediyi kimi, sadəcə qəhvə içməklə məşğul deyiləm”, – deyib.

Xatırladaq ki, Ermənistanın Baş Naziri Paşinyan, erməni diasporasına dövlət büdcəsindən vəsayit ayrılmasının doğru olmadığını, diasporanın özünü maliyyələşdirəcək gücdə olduğunu bildirmişdi.

Qarabağ

2. ELHAM ALIYEV:

MHRIBAN ALIYEV

MEHRİBAN ALİYEV / PUTİN

MEHRİBAN ALİYEV / PUTİN

MEHRİBAN ALİYEV / PUTİN

MEHRİBAN ALİYEV / PUTİN

Kürşat Karacabey, elindeki köstebeklere; korkmayın türkçülere saldırın, ben avukatım sizi koruyacağım. Devlette bizim yanımızda diyordu. Dedi, Erce Anıl başıbüyük

Yüzsüz türkçüler: kendilerini polis yerine koyuyorlardı

Köstebek †ürkçülerin Ankara ayağı:

Devletin koruması altında ona, buna  saldıranlar şimdi neredeler? Dedi gerçek türkçüler.

Türkcüyüz dediler, ona buna saldırdılar, tutuklanmadılar. Çünkü devlet onları çok sevmişti.

Onlarda ne yapılması gerekiyor idiyse kendi gölgesinde bulunan kişilere iletiyörlerdi. Ankara’da Kürşat Karacabey’in elinde ona buna saldırta bileceği, takma adı Kemal Aksungur olan Erce Anıl Başıbüyük vardı, Istanbul’da yaşayan köstebek Kutlu Altay Kocaova’da kendisine bilgi aktarıyordu.

Kürşat Karacabey, elindeki köstebeklere; korkmayın türkçülere saldırın, ben avukatım sizi koruyacağım. Devlette bizim yanımızda diyordu. Dedi, Erce Anıl başıbüyük

“Kürşat Karacabey, bizlere (köstebeklere); korkmayın türkçülere saldırın, ben avukatım sizi koruyacağım. Devlette bizim yanımızda diyordu.” Dedi, Erce Anıl başıbüyük.

†ürkçüler, Ankara'da toplanıp, kendilerine katılmayan gerçek türkçülere saldırma konusunu görüşmüşlerdi.
†ürkçüler, Ankara’da toplanıp, kendilerine katılmayan gerçek türkçülere saldırma konusunu görüşmüşlerdi.

Kürşat Karacabey: “Acımayın bize katılmayan şerefsizlere, elinizden geleni yapın, korkmayın. Devlet bizim arkamızda” demişti.

 

Gerçektende Kürşat Karacabey’in

dediği çıktı. Yasadışı işler yapan †ürkçüler ile ilgili belgeler savcılıklara verildiğinde, savcılık “biz bunlarla ilgili işlem” yapamayız demişti.

 

O günlerde FETÖ ile ilgili tek söz etmediler. Buna ne deyeceğiz?

 

 

 

Türkcüyüz dediler, on a bun saldırdılar, tutuklanmadılar. Devlet onları çok sevmiş.

Onlar (†ürkçüler) devletin köstebekleri idiler

Köstebeklerin çalışma biçimleri

Onlar devletin köstebekleri idiler,

Bize türkçü olduğumuz için komunistler, şeriatçilar, baylar (zengin), bölücülerden çok  saldıranlar devletin korumasında yaşamlarını sürdüren köstebek türkçüler olmuştur.

Köstebeklerin_İstanbul_ayağı
Köstebeklerin_İstanbul_ayağı

Duruma bak, bir yanda Ankara’dan Kürşat Karacabey, Istanbul’dan Hasan Gürbüz de kendilerini birer sangun (general) sanıyorlardı. Günübirlik bazı iş başında olan sangunlarla görüşüyörlerdi. Yapacakları işleri sürekli onlara soruyorlardı.

Türkcüyüz dediler, on a bun saldırdılar, tutuklanmadılar. Devlet onları çok sevmiş.
Türkcüyüz dediler, ona buna saldırdılar, tutuklanmadılar. Çünkü devlet onları çok sevmişti.

Onlarda ne yapılması gerekiyor idiyse kendi gölgesinde bulunan kişilere iletiyörlerdi. Ankara’da Kürşat Karacabey’in elinde Erce Anıl Başıbüyük, Istanbul’da Hasan Gürbüz’ün elinde Abdurrahman Ozan İşleten vardı.

kostebek

K Ö S T E B E K

En önde Ermeni kökenli yanında Çerkez.
En önde Ermeni kökenli yanında Çerkez.

Onların görevleri: kim gerçek türkçülük yapmak isterse ona engel olmak, değişik ağlar üzerinden onları susturmak, kara çalmak idi. Çünkü onlar devletin gözetiminde olan türkçülerdi.

Onlara uymayanlar, susturulmalı, yada ya Kürşat Karacabey ile Hasan Gürbüz, ikisinden birine boyun eğmeliydiler.

Bu çalışma tuttu mu? Azda olsa tuttu. Kendilerine karşı çıkanları öyle aşağılıyorlardı, öyle karalıyorlardı, dayanmak çok güçtü. Dayanamayanlar seslerini kıstılar yada köstebeklere uydular.

Ancak bir kişi çıktı onların amına koyu verdi…

Diyelim, onların dedikleri oldu. Ordu yönetime el koymuş idi.

Ne olacak idi?

Sıradan götü boklu iki (avukat) ikiside emekli yada emekli olmayan subayların oyuncaklarıydılar. Ne ola bilecek idi?

Türkcüyüz dediler, ona buna saldırdılar, tutuklanmadılar. Devlet onları çok sevmiş.
Türkcüyüz dediler, ona buna saldırdılar, tutuklanmadılar. Devlet onları çok sevmiş.

Belki de çok sayıda kişiyi sustura bileceklerdi. Ancak sonuç alamayacaklardı.

Neden? Bu iki kendi yönetimlerini mitçi subaylara vermiş olan kişilerde beklenen yiğitlik, erlik, yöneticilik kılıkları yoktu.

Bilgi birikimleride yoktu.

Salaklara bir bakın, Ermeni kökenli Elham Aliyev’in yönetiminde bulunan kişilerle ilişki kuruyorlar, onları övüyorlar. Boy-boyda curuklar çektirip yayınlara  koyuyorlar.

Salaklar, Azerbaycan’da bütün bakanların, yöneticilerin ya kendilerinin yada eşlerinin Ermeni kökenli olduklarını bilmiyörler.

Bunlar, kurt değil tilkkiler, köstebekler. Tanrı Türk elini, Türk budununu önce bu salak, kendilerini bir bok sanan kimliksizlerden korusun.

İş bununlada bitmiyör.

Devlet, türkçülüğün gelişmesini önlemek için kendi türkçülerini yaratmış. Bu olay yeni başlamadı, çok eskilere dayanıyor.

Abdul Haluk Çay, oda bunlar la birlikte idi. Sonra ortaya 400.000 dolar işi girince bir yanda Haluk Çay ile öte yandanda Hanifi Altaş ile araları açıldı.

Köstebekler doları çok sevdiler
Köstebekler doları çok sevdiler

Anlaşılan, köstebeklik akçada getiriyormuş. Devletin yılmaz bekçileri halkın içinde köstebeklik, çıkarı içinde türkçülük yapanlar bunlardı.

O günlerde dergiler çıkarıyorlar, dernekler açıyorlardı, yemekli toplantılar yapıyorlardı, börek çöreklerle bir arada yeyip-içip sıçıyorlardı.

Şimdi neden yapamıyorlar?

Çünkü el altından ödeme yapma işi durdu.

Bu size en büyük kanıttır.

O gün kendi ceplerinden yapanlar, şimdi neden yapmıyorlar?

Dedim, gizli ellerden gelen akçalarla, gizli güçlerin korumaları ile türkçülük o günlerde kaldı, gitti.

Çok ilginç o günlerde gerçekten yurtsever olanlar, soruşturmalar yeyip, içeri tıkılırlar iken bu saydığım köstebeklere dokunan olmadı.

Şimdi sus puslar.

Onlar birilerinin çetele tuttuğunu, kendilerini izlediğini, bir gün gelipte yüzlerine gerçekleri çarpacağını bilemiyörlerdi.

Onların işleri devlete yaranmaktı, bizim işimiz, yurdumuzu bilgi kirliliğinden, yalandan, dolandan, uydurma †ürkçülerden korumaktı. Durum böyle olunca, köstebeklerin, bize saldırmaları, bize bok atmaları kaçınılmazdı.

Çok yakında gizli kalmış başka köstebeklerde burada tanıtılacaktır. Bizi izlemeyi sürdürün.

Kazan Bey

https://www.yenisafak.com/gundem/yeni-hayata-dokunulmadi-562264