Buda bir köstebek! Burcu Köksal

Buda bir oyun,

Bir yurtsever kişi çıkıpta Burcu Köksal’ca bir açıklama yapmaz. Çünkü bu çıkışlar Erdoğan’in işine yaramaktadır. 

Sinan Oğan’da böyle çıkış yapmış idi. Oda sonunda Mitçi olarak Erdoğan’ın yanında yer aldı. 

Meral denen bayanda çok çarpıcı Atatürkçülük yapmış idi. Sonunda oda Erdoğan için işler yaptı. Kaçınılmaz idi. O bayan’ın eli ayağı bağlıdır.

Önce horozca öttü, sonra tavukça Erdoğan’ın kümesine girdi. 

Eğer birileri Türk’ten çok türkçülük yapmakta ise onda bir oyun var demektir.

Bu Türk karşıtı Erdoğan’ı başımızdan indirecekken birileri bunca açıklamalar yaparak Erdoğan’a yeniden kazandırmaktadır.

Şimdide Burcu Köksal sözde Turkçü açıklama yaparak Erdoğan’a kazandırmak istedi. Iyi, çabuk önü kesildi.

Bu türkçü gecçinen ezikleri çok uyarmıştık. Sinan’a kanmayın deye, ulan alçaklar, dönüp nerede ise bize saldıracaklardı. 

Şimdi malak malak düşünmektedirler. Bilerek yada bilmeyerek emeklerimizi sattılar.

Onların içinde kıçının kılı ağarmışlarda vardı. Onlarada “salaklar” derim.

Bekleyelim başka salak köstebeklerde çıkacaktır.

İyi’de yüzler asık, gönüler yırtık, pırtık.

İyi’de yüzler asık, gönüler yırtık, pırtık.

Ben yinede bu İYI’nin arkasına düsmüş olan ülküdaşlara bir uyarıda bulunayım. 

Sizler bu yerel seçimlerde kazanamayacağınızı bile bile yarışacak mısınız?

Deyelim kazanamadınız, oyları bölerek AKP’ye yeni illerde yada ilçelerde kazandırdınız, sonrası ne olacak?

Bakın Sinan Oğan ne yaptıysa, bu anda Meral’da öyle yapmaktadır. Seçim sonrasında topluma dönüp ne demekçisiniz?

Deyelim, Istanbul’da kazandınız, kim kazanmış olacak? Aday olan kişi kimdir? Düsündünüz mü?

Onun yakın geçmişe deyin Kazak yurdunda Fethullah Gülen’in orgütlenmesinde yer aldığı bunca yazılıp çizilmiş olması sizi uyarmaya yetmemekte midir?

Sonra elinize ne geçecektir?

Imamoglu eleştirile bilinir. Ancak bu gün o gün değil, Türkiye bitirimektedir. Sen ben deyip didişmek kime ne kazandıracaktır?

Başınızdakı bayana dönüp söz söylememeye çalıştık, ancak, göz göre göre ikinci bir Sinan Oğan olayı yaşamaya doğru gitmekteyiz. 

Onun kıçındaki donu (kumar) masası dediği birliği  bırakıp kaçıp, sonra o (kumar) masasına dönmesi ile düşmüş idi.

Uyan mıyor musunuz? Önce topuklu dediniz, sonra topukları yok oldu. Peki nerede topukları? 

Bu bayan gösterişi seven, bütün kutlu duyguları kullanarak, Sinan Oğanca isi bitirmek istemektedir.

Onun eşide Erdoğan’ın yakın kişileri ile düşüp kalkar idi. Böylesi bir bayandan ne beklemekte siniz bir türlü anlayamamaktayım.

Yine bu bayan Fethullah Gülen’e “En milli değerimizdir.” Demedi mi?

Bu bayan Apdullah Gül, Erdoğan, Cemil Ciçekler’in iyi yoldaşıdır. 

Bildiklerimi yazsam günlerce yazarım. Ancak önümüzde bundanda önemli dönekler VAR, ONLARI YAZMALIYIZ.

Gelin etmeyin, eylemeyin, utandırıcı sonuçlardan önce bu gemiden ininiz. İyi’ye oy verenlerin çoğunlugu gerçekten aydın kişilerdir. Aydın kişilere yakışanda aldanmamaktır.

Siz şimdi Meral’in arkasında durduğunuz biçimde, bir sürü türkçü geçinenlerde Sinan Oğan’ın arkasında durmuşlar, büyük büyük konuşmuşlardı. 

O türkçü geçinen sapıklar, Sinan Oğan olayından sonra çıkıp oözürde dilemediler.

Ya siz ne edecek siniz?

Beklemekteyiz.

Yeniden Meral Akşener

Yeniden Meral Akşener,

Görüldüğü üzere Meral Akşener’in iç yüzü ortaya çıktı. En önemli konulardan bir kaçını sayalım.

  1. Oğlu’nun AKP’li vurguncularla işbirliği.
  2. Kılıçtaroğlu ile işbirliği yaptığı dönemde kılıçtaroğlunu yıpratan işlere girmiş olması. Arastırmacılara akça vererek Kıliıçtaroğlu’nun oy tabanın.  az olarak gösterterek, seçimi Erdoğan’a kazandırmak istedi.
  3. Meral Akşener’in en yakınında bulunanların birer Fethullahçı oldukları anlaşıldı. 
  4. Turaçı (milletvekili) adaylarından çok akça verenlerin aday edilmeleri
  5. İyi’nin önemli koltuklarına Fethullahçıların yerleştirilmeleri.
  6. Meral Akşener’in Doğuda yapığı bir konuşmada kendi atalarınında onlardıy sürgüne gitmiş olduğunu açıklaması. Kendisininde azınlık tan olduğunu duyurması.

Meral Akşener’in kırdığı yumurta kırkı geçmis durumdadır.

Bu konularla ilgili bilgiler açıkça yazılıp çizilmektedir. Ancak Meral Akşener’den tık çıkmamaktadır. 

Nerede o yandan çarklı  Meral Akşenerci ülkücüler? Çıkında Meral Akşener’i anlatın bakalım.

Meral Akşener nereye koşuyor?

Meral Akşener nereye koşuyor?

Meral Akşener, bu gün Afyon’da sözde önemli olan açıklamasını yaptı. Bu açıklamada kendisi ile ilgili bir iki söz ederek, kendisini yanlışsız, doğrucu, yanlışlara karşı savaşan bir kişi olarak tanıttı.

Anlaşılan, bütün eksiklik, yanlışlık başkalarında imiş. 

Şimdide Meral Akşener, bu yerel yönetimler seçimlerinde “başka kıymıllar la (parti) işbirliği yapmayacağız.” dedi.

Bu Meral Akşener’i anlamak için önemli bir açıklama idi.

Anlamı nedir?

AKP yandaşları ile işbirliği yapar iken, yüzde 9 oyu olan bir kıymıl ortaklaşa seçime gitmeyerek, önemli bazı illerin yerel yönetimlerini AKP’ye kazandıracaktır.

Bizler, bu bayandan büyük beklentisi olanlardan değiliz. Geçmistede olmadık.

Geçmişte Devlet Fettahoğlu (Bahçeli), Erdoğan’ı el altından kollamış idi, şimdide Meral Akşener Erdoğan’ı el altından kollamaktadır. 

Seçimlerde böbürlenerek masayı dağıtıp, sonrada utanmazca “kumar Masasına” dönerek, Erdoğan’a seçimi kazandırdı. Şimdide Erdoğan onun 2016 yılında Fethullah Gülen örgütü.ile ilgili açımış olan soruşturmasını kapattırdı (27.08.2023).

Unutmayın Fethullah Gülen’in Türk (kollej)leri 4. Yıl kutlamalarında konuşma yapmış olan Akşener, Türkler’i “renk körü” olarak dile getirmişti.

Bizde İyi kurulur iken karşı çıkmadık, ancak bir süre sonra sayın Akşener’in sonuçta Erdoğan’ca esir alındığını görünce ondanda bu ulusa yarar gelmeyeceğini anladık. Üstelik, Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada kendi atalarınında Doğu’dan sürgün olduğunu dile getirdi. Bunun anlamı onun Ermeni kökenli olduğu ortaya çıkar. 

Burada bu yazıyı yazar iken ne kızgımız, nede kırgınlığımız var. Yalnızca gerçekleri dile getirmekteyiz.

Türkler’e kendilerini oyalamak yaraşmaz.  Meral’dan umut beklemekte tekeden süt sağmaya benzer.

Uyanalım, kendimize yeni bir çıkış yolu arayalım.

Esen kalınız.

Türkiye’de yokluk (yoksulluk)

Türkiye’de yokluk (yoksulluk),

Bu konuda CHP, İP (İyi), “Türkiye’de çoğunluk yokluk içinde” demektedir. Gelecek yada diğer küçük kıymıllar (parti)ler de yokluk olduğunu söyleyip durmaktadırlar.

Buna karşılık AKP ile MHP de halkın çok aşırı sıkıntı içinde olmadığını öne sürmektedirler. 

Gelelim bizim görüşümüze, bize göre: Bu gün için halkın alım gücü var. Yokluk aşırı değil. Halkın birikimi olduğundan, yakınsada karnı tok durumdadı. Neden?

Aç olan yollara dökülüp, tencere, tabak patlatır. 

Kalabalıklar, yollara dökülüp, bağırıp çağırmamaktadırlar.

Bu arada, seçimin Erdoğan’ın kazanma..ının en önemli nedeni Meral Akşener’in tutarsızlığıdır. Onun bu tutarsızlığının nedenide Mit’in elindeki Akşener ile ilgili bilgi ile belgelerdir. 

Akşener ile yandaşlarının bu sıkıntıyı aklaya bilmek için, “Seçilebilecek aday istemekteyiz” demeleri, sonradan Kılıçdaroğu’nun yanına İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın eklenmesi de gerçekçi bir dönüş nedeni sayılamazdı.

Meral Akşener, seçimden önce kendi atalarının da sürgüne uğramış olduğunu ortaya atınca, kendisinin Ermeni kökenli olduğunu açıklamış olmadı mı?

Üstelik birde Akşener’in dernekleşmenin başına Kavuncu’yu getirmeside Fethullah Gülen’in İyi’nin içindeki gücünü göstermiş oldu.

Üzülmeyin, Türkiye’de bütün kesimlerin içinde Mitçiler vardır, onlarda görevlerini yapmaktadırlar.

Türkiye’de yönetimin seçimleri üst üste kazanmasının nedenleri?

Türkiye’de yönetimin seçimleri üst üste kazanmasının nedenleri?

Değerli okuyucular,

Türkiye’de yönetimin seçimleri üst üste kazanmasının nedenleri?

Kısaca bir durum değerlendirmesi yaparak, Türkiye de nelerin olup bittiğini anlatmaya çalişalım.

1. Son seçimleri Erdoğan’ın kazanmasında Meral Akşener’in Erdoğan karşıtı birlikten birdenbire ayrılıp donmesinin etkisi olmuştur.

2. Erdoğan’in seçime girme yetkinliği olmamasına bakmayarak, onun adaylığına karşı çıkmayanların etkisi olmuş tur.

3. Halk tv’den Şirin Payzın’ın özellikle “Ben Türk tanımına, anayasanin ilk 4 ilkesine karşıyım, Türk eli’nin adı degişmeli“ deyen Demirtaş’a özgürlük istemesi, BDP’lilerin sık sık onun yayınlarına çağrılıp, “CHP BDP ile açık ortaklık yapmalı“ diye açıklamalar yaptirtnasi. 

4. Kemal Kılıçtaroğlu’nun sağcıdan çok sağcı olarak görünmek istemesi, (helal)lik istemesi, alevi olduğunu söylemesi, konuştuğu dili degiştirerek Erdoğan dili konuşması (Osmanlıca) 

5. Uysal bir kişilik göstermeye çalışması. Halka uysal, öyle barışçı birisi değil, istediğini bastıra bastıra alan, katı söylemlerde bulunanlar gerekir.

6. Sözde başka kesimlerle işbirliği diye, arkasında sokak köpeği bile bulamayanlara, üstelikte Türkiye’yi geçmişte yanlış yola sokan Babacıyan, Davitoğlu ile yollara düşmesi

7. Açık açık Türk badrağına, Türk adına andımıza karşı çıkan Demirtaş’a arka çıkmış olması.

İkide bir; ’’Demirtaş’a yargı bir yaptırım vermedi. Onu içerde tutamazsınız.’’dedi.

Konunun özü o değil idi. Bir kişi ’‘Apo’nun (heykel)ini dikeceğiz’’ demişse, onun arkasında durulmaz. 

Gerisi gelecek… 

Uçurumun kıyısındakı Türkiye 

Uçurumun kıyısındakı Türkiye 

Türkiye’deki başkanlık seçimlerinin sonuçları bizi ister istemez, biz bu duruma neden sustuk sorusunu sormaya itmektedir.

Bu güne gelişimiz iyi anlaşılmadığı için, AKP’nin başarısız olmasına bakmayarak, seçimleri kazanması, Erdoğan’ında yasalar içerisinde yerinden indirilememesi Türkiye’nin gizli gündemidir. 

Şimdi seçim öncesi olanları, seçim sonrası olanları, kıymılların (parti) başkanların tepkilerine bakınca ister-istemez, “-bu işte bir danışıklı dövüş var.” demekteyiz.

Birde seçimlerde bir yanda Türkeli (devlet) karşısında sınırlı olanakları olan kıymıl başkanları vardı. 

Üstelik, Erdoğan için MIT’in bütün kıymılların içine soktuğu  köstebeklerine ortalığı karıştırtmış, kıymılların içlerinde iç karışıklılıklar yaratmış idi. Türkiye tamda eski sovyetler durumuna getirilmiş idi.

Burada sürekli yazdık oyları sayan mitçiler, kazananıda belirlediler.

Gelelim, bir başka anlaşılmaz duruma. Yer sallantısı olan bölgede evleri başlarına çöken, analarının, atalarının kardaşlarının yada çocuklarının göz göre göre ölümlerini gözleriyle görenler, kurtarıcılar  iki gün yoktu diyenler, sonunda gidip Erdoğan’a oy verdiler neden?

Çünkü, onlara yasa dışı biçimde o evlerinde oturma iznini verende AKP idi. O evlere izin verilince o evler 300 bin, 500 bin, 700 bin Ytl değerine ulaşmış idi. Bunun anlamı o evler değer kazanmış idiler. Yer sallandıktan (deprem) sonra yıkılsada AKP onlara yine ev yapacağını söylemiş idi. Bu halk “ölenle ölünmez” dedi. AKP’den yine çıkar sağlayacağını düşünerek AKP’ye oylarını bastılar. Kimisi 3 okka şekere, kimiside yasadışı yaptığı evine kullanma iznine oy vermiş idi. Bu halk kara budundu, çıkarı için Türkiye batacak olsada Erdoğan’a oy verecekti. 

Bu konuda seçimin yenilgisi iki ana nedene gelip dayanmıştır. 1. Sayın Meral Akşener’in ortaklıktan ayrıldı, sonrada geri döndü. Onun ne ayrılışı, nede dönüşü aklanmadı. Ancak sonucu Erdoğan’a seçimi kazandırmak olmuştur. 2. Sinan Ogan’ın büyük, katı türkçülük yapar görünerek belli bir gençlik kesimini özellikle CHP ile İyİ partiden çekebilmişti. Son anda AKP’ye bağlandı. Çünkü kendisi MİT le çalışan birisi idi. Ümit Özdağ’ın da Kılıçdaroğlu’na arka çıkması ınandırıcı olamadı. Sonucu Erdoğan’a seçimi kazandırmak oldu.

Bu gelişmede bize, Sayın Meral Akşener’in kimden neden korkarak ortaklığı bozduğunu bilmemizi gerektirmektedir.

Meral Akşener nereye koşuyor?

Meral Akşener nereye koşuyor?

Anlamsız biçimde aylarca birlikte çalıştığı Erdoğan’dan kurtulma birliğinden birden bire ayrılıp, çok eşırı bir karalama yapması, yenilir, yutulur değil idi. 

Oldu, olan oldu, AKP ile MİT çiler epeyce sevindiler.  Ancak toplumdan gelen baskı ayrıca Ekrem ile Mansur beylerin kendi isteklerine olumsuz karşılık vermeleri sonucunda birliğe geri döndü.

Ben yinede bu işte MİT’in etkili oldugunu düşünmekteyim. Birde kendisini yanıltan Çerkezler’in olduğunu düşünmekteyim. Başta okuyucusu bile olmayan Yeni Çağ kesimi kendisini etkiledi. 

Sayın Meral bundan sonra çok bilmişlige, ayak oyunlarına girmese iyi olur. Toplum eski toplum değil. Ben söyledim oldu işlemez. Ben yaptım olducu Devlet Bahçeli bile o kuralı işletemedi. Günden güne erimektedir. 

Sizde en az Kemal Kılıçtaroğlu biçiminde doğru açık görüşlü olsanız, ilerlersiniz. 

Bizim size karşı bir savaşımız yoktur. Ancak sizin de biz Türkler’i Erdoğan’in kucağına atma yetkiniz yoktur.

Bunu bir yere yazın, biz Türkiye’de kimin kim oldugunu iyi bilmekteyiz. Biz, Bahçeli’nin Ermeni olduğunu bilsekte onu Ermenilikle karalamadık. Ancak Türkler’e attığı gizli kazıklara göre karaladık. 

Sizinde birlikten ayrılmanızı kınamadık, ancak ayrılır iken ettiğiniz sözlere göre duruşumuzu gösterdik.

Bizim karşımızda Erdoğan ile onun yanındaki vurguncu çoğuda Türk karşıtları bulunmaktadır. Biz Türküz gerisi bilmem ne dememekteyiz. Ancak Türk yurdunda yiyip, içip Türkler’e söyenleride alkışlamayız.

Biz CHP’li değiliz ancak onun dışında elle tutulur bir birlik olmayınca ona oy vermekteyiz. Size oy verenleride alkışlamaktayız. Umarız, yeniden dizginleri Erdogan’a doğru kırmazsınız.

Meral Akşener nereye?

Meral Akşener nereye?

Bir önceki yazımızda azıcıkta olsa sayın Meral’in göründügü üzere sözü özü bir olan birisi değildir. Kendisinin alacağı ilgi ölçüsünde kılık değistirir. Ee  öyle ise neden şimdiye deyin eleştirmedik? Çünkü Türkiye bir geçiş dönemi yaşamaktadır, bu dönemle Meral ile uğraşmak doğru olmaz idi. Ancak nedeni ne olursa olsun, ant içtiğiniz konuda sözünüzden dönerseniz, bizde ona karşılık, sözümüzü söyleriz.

Meral’in tek ilgi odağı kendisini yükseltecek kesimdir. Şimdi AKP den bıkan kesimi arkasına almış yolda idi. Birden bire dizginleri kırdı, yola ters yönden koyuldu. Ona öyle bir el değdi, o ister istemez dizginleri ters yöne doğru kırdı. 

Bir kere onun kurulan birlikten ayrılmak yetkisi var. Ayrıldı deye ona söz eden yok. Konu ayrılır iken AKP bin işine yarayan yemleri atmaması gerektiğidir. 

Sayın Meral, geçmişte oynadığı oyunlardan ucuz kurtulsada, şimdi Ermeni-Çerkez oyunu oynarsa, yüzü gün görmemiş bilgiler ortaya saçılır. 

Bir kere gerek Meral, gerekse onun topuklarını yükseltenler bilsinler, bu topraklarda ses çıkaracak Türkler’de vardır, onlarda sözlerini söyleyeceklerdir.

Bu onu bunu korkutmak değildir. Söz yarışıdır. Çamur atmak ilkelerimizde yoktur. Sağlam kaynak yoksa yazmayız.

Bu eski MHP’liler, başlarındakıları öyle överler, kendilerine peygamber ederler.

Peygamber Meral:

Bir tek seçimi bile kazanmayan kadıncağızı, topuklu  diye şişirdiniz. Al lan size topuklu… 

Meral’dan Fethullah’a ovgüler: 

Parti içinden ona dur lan bu ne biçim açıklama biz AKP ile karşı karşıyayız deyebilen az kişi  çıktı. 

Meral açıkça Erdoğan’ı kurtarmayı denedi, ancak gördü, geniş kesim arkasında durmayacak, yine dizgini eski yola sokacak. Bu bir yoklama idi. 

Artık iyi eski iyi olamayacak, Meral eski Meral olamayacak. Kuru kuru kabadayılık yapan bir kadın olarak görülecektir. 

Umarım şimdi yola gelir, seçime iki gün kala yeniden dizgini Erdogan’a doğru kırmaz. Kırarsa tepkimiz büyük, sözlerimiz sert olacaktır.

Bu ne biçim bir işti, ne biçim böbürlenmekte idi iyi partililer. Meral’ı Tanrı yapmışlardı. 

Bence onun kuyruğundan ayrılamaz iseniz, gözünüz onun üst¨nde olsun, sizi satamasın.

Meral Akşener

Meral Akşener nereye, kime koşuyor?

Bu gün Meral Akşener, beklenmedik biçimde Erdoğan karşıtı birleşmeyi boklayarak ayrıldı. Ayrılmak kendi yetkisinde idi, sakınca yoktu, ancak boklayarak gitmeyecekti. Sürekli dik duruştan söz eden birisi idi, bu duruşu ile kendi kendisini yalanladı. 

Açıkçası altılı birleşmeden beklediğini alamadı, durduk yerde ben başbakan olacağım dedi, birlikte anlaşmaya oturduğu arkadaslarını aşağıda görmeyi sürdürdü. Aylardır iki yüzlü biçimde toplantılara katılmakta, arkadaşları olan ortaklarına dil uzatmakta idiler. 

Artık Erdoğan’ı tamda alaşağı edecekler iken, u dönüşü yaptı. 

Gemiş seçimdede seçilemeyeceğini bile bile aday olmuş idi. Erdoğanı yeniden seçtirdi. 

Unutmayalım, geçmişte AKP’lilerle Mekke ye gitmiş, Gül ile kol kola idi. onlarda kendisine beklediği  yeri vermeyince onlardan ise ssizce ayrılmış idi. Yoksa onları basın önünde düşünceleri nedeni ile eleştirmemiş idi. 

Üstelik, ordunun çökertilmesi için SARIMSAK’I göreve getiren kendisi olmuş idi. O sarımsak bilgileri Erdoğanın yandaşlarına iletmekte idi. 

Bunları geçelim şimdilik.

MHP den kurultaya (meclis) aday iken, Bakırkoy kaldırımlarında kendisinin CUMHURURIYET için çalışacağını söyleyip, seçildikten sonrada CUMHURURIYET’İ ağzına almamış idi. 

Bu son yıllarda bizde kendisinin iki yüzlülüklerini bir bir saymadık. Neden? Çünkü Erdoğan Akşener’den de aşağılık birisi dedik, önce o aşağıya çekilmeli idi. 

Benim ürküntüm, el altından kendisini MİT korkuttu mu? Çünkü bir dönemde sevişme çekimleri var denmiş idi. Kiminle idi? MİT’in önemli kişisi Özdemir ile idi. Ulan Deniz Baykal’ı bile o gizli çekimler dize getirmiş idi. Umarım bu kez böyle değildir. Bahçeli Erdoğan’a karşı en büyük konuşanlardan birisi idi. Erdoğan’a karşı azılı idi. Ne oldu? Onuda Alaaddin Çakıcı yine gizli çekimle dize getirmiş idi. 

Bu ne demektir? Bundan böyle gizli çekimi olanlar, Erdoğan’ın karşısına çıkmasın, oturup evinde bulaşık yıkasın.

Bu gün için ben çok saygı duyduğum, Ümit Özdağ’ın Erdoğan’a karşı olduğuna güvenmemekteyim.

Şimdi ne olacak, Erdoğan’ın ilk seçimde yenilmesinin önüne geçmiş olacaklar. Oyları azalacaktır. İkinci oylamada Erdoğan yine kazanamaz, eğer yeni bir gizli çekimi olan çıkmaz ise.

Olayın bir başka yanıda budur. Geniş bir Çerkez kesim Akşener’in yanında idi. Çerkezler’de yanılmasına destek oldular. 

Bu konuyu ayrıca yazarım. 

Ey MİT sen neymişsin, kimleri korkutmadın? 

Olay  biraz ilerde Akşenerin yüreğini agrıtacaktır. Şimdiden kendisine geçmiş olsun demekteyiz. Kendiside ikinci bir Bahçeli oldu. Alın size gerçekler!