Meral Akşener, bu gün Afyon’da sözde önemli olan açıklamasını yaptı. Bu açıklamada kendisi ile ilgili bir iki söz ederek, kendisini yanlışsız, doğrucu, yanlışlara karşı savaşan bir kişi olarak tanıttı.
Anlaşılan, bütün eksiklik, yanlışlık başkalarında imiş.
Şimdide Meral Akşener, bu yerel yönetimler seçimlerinde “başka kıymıllar la (parti) işbirliği yapmayacağız.” dedi.
Bu Meral Akşener’i anlamak için önemli bir açıklama idi.
Anlamı nedir?
AKP yandaşları ile işbirliği yapar iken, yüzde 9 oyu olan bir kıymıl ortaklaşa seçime gitmeyerek, önemli bazı illerin yerel yönetimlerini AKP’ye kazandıracaktır.
Bizler, bu bayandan büyük beklentisi olanlardan değiliz. Geçmistede olmadık.
Geçmişte Devlet Fettahoğlu (Bahçeli), Erdoğan’ı el altından kollamış idi, şimdide Meral Akşener Erdoğan’ı el altından kollamaktadır.
Seçimlerde böbürlenerek masayı dağıtıp, sonrada utanmazca “kumar Masasına” dönerek, Erdoğan’a seçimi kazandırdı. Şimdide Erdoğan onun 2016 yılında Fethullah Gülen örgütü.ile ilgili açımış olan soruşturmasını kapattırdı (27.08.2023).
Unutmayın Fethullah Gülen’in Türk (kollej)leri 4. Yıl kutlamalarında konuşma yapmış olan Akşener, Türkler’i “renk körü” olarak dile getirmişti.
Bizde İyi kurulur iken karşı çıkmadık, ancak bir süre sonra sayın Akşener’in sonuçta Erdoğan’ca esir alındığını görünce ondanda bu ulusa yarar gelmeyeceğini anladık. Üstelik, Diyarbakır’da yaptığı bir konuşmada kendi atalarınında Doğu’dan sürgün olduğunu dile getirdi. Bunun anlamı onun Ermeni kökenli olduğu ortaya çıkar.
Burada bu yazıyı yazar iken ne kızgımız, nede kırgınlığımız var. Yalnızca gerçekleri dile getirmekteyiz.
Türkler’e kendilerini oyalamak yaraşmaz. Meral’dan umut beklemekte tekeden süt sağmaya benzer.
Hasan Yeşildağ ‘İSVİÇRE’DE UYUŞTURUCU KAÇAKÇILIĞINDAN kamakta (HAPİS) YATTI’
“O İsviçre’de kaçaktı, uyuşturucu ve örtülü işlerinden dolayı kamakta (cezaevi ~ HAPİS) yattı. Avrupa’da uyuşturucu işine girişen birisi olmuştur. İsviçre savcılarının ve gizli güçlerinin bilmediği bir konu yok.
Bilinen bir gerçekte Hasan Yeşildağ, uyuşturucu kaçakçılığından İsviçre’de tutuklu iken, bir (helikopterle) kaçırılmış idi. Adı geçen araç ise NATO’da kullanılan bir araç idi. (Bu bilgiler basında çıkmış idi.)
Peki NATO’nun Hasan Yeşildağ’a olan ilgisi nereden gelmekte idi.
Avrupa yalnızca Hasan Yeşildağ’a değil, Türkiye’de CHP eğilimli aydınları öldürmüş olan başka kaçaklara eli kanlı PKK’cılarada kucak açmışlardı.
Avrupa’nın özellikle Hasan Yeşildağ yada onunla ilişkili olan eylemcileri Recep Tayyip Erdoğan’ın yönetime gelmesi yönetimde kalması için yapmıştır. Bu güne deyin Avrupa, Recep Tayyip Erdoğan’ın kendi çıkarlarına uygun düşmesi nedeni ile ona karşı çıkmamamaktadır. Kalkınmamış, yasadışı baskıcı düzen sonucunda güçsüz bir Türkiye Avrupa için en iyi Türkiye’dir.
“Muammer Aksoy’lardan Bahriye Üçok’lara, ülkemizin en büyük soruşturmacı gazetecisi Uğur Mumcu’dan yetkin akademisyen ve Cumhuriyetçi demokrat Ahmet Taner Kışlalı’ya kadar onlarca isim… Ve savcı Doğan Öz…
Erdoğan’ı başa getiren karanlık güçler, Türk aydınlarını kırdırttılar, öldürttüler. Bunuda ABD ile Avrupa onaylamış idi.
Siz bu tür açıklamalar yapar iken, Muharrem İnce, Doğu Perinçek, Deniz Baykal’ın durumuna düşmektesiniz.
Siz, Erdoğan’ı devirmek isteyenlerle uğraşarak oy alınca sonuçta düşen oylar Recep Tayyip Erdoğan’a yarayacaktır.
Türkiye’de bu durumu soğuk kanlılıkla değerlendirecek kişiler vardır. Türkiye’deki Türkler’in yüzde sekseni salaktır. Bunun içinde sizin aşırı söylemlerinize katılacaklar, alkışlayacaklar çıkacaktır. Ancak, siz eğer Türklüğe yakınsanız, Erdoğan’ın Tc yi kaldırmasına karşı, andımızı kaldırmasına karşı, tek başkanım diyerek halkı koyunlaştırmasına karşı duyarsızsınız. Eleştiri yapmaktasınız onuda görmekteyiz, unutmayın sayın Devlet Bahçeli sizden aşırı biçimde Erdoğan’ı eleştirmekte idi. Şimdi sonuç ne oldu? Siz Erdoğan’a karşı olanlardan oy olarak Erdoğan’ı dalınızda taşımaktasınız. Üstelik onu eleştirdiğiz biçimle siz onun oy tabanına etkide edememektesiniz.
Sizin sayın Meral Akşener’e, Kılıçdaroğlu’na olan saldırgan sözleriniz, Erdoğan’iı bitlendirmektedir.
Biz soluk alamamıyoruz. Biz Türk’üz. Erdoğan yönetimide biz Türkler için bir agıdır.
Gel etme eyleme, Erdoğan’ın değirmenine su taşıma. Sizi Deniz Baykal, Muharrem İnce, Doğu Perinçek çizgisinde görmekten utanıyoruz.
Aşağıdakı yazıda sayın Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’na olan eleştirisi bulunmaktadır.
Ümit Özdağ’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki: HDP’yi destekliyorsunuz
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın parti binasına alınmamasına gösterdiği tepkiye ilişkin olarak, “Oysa benim durdurulmama tepki vermediniz. HDP’yi destekliyorsunuz” dedi.
19 Aralık 2022 Pazartesi, 20:38
Eski HDP Milletvekili ve İstanbul İl Başkanı Ferhat Encü’ye polisin tokat atmasını protesto etmek için Kadıköy’de buluşanlara polis müdahale etti. HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan ise parti binasına alınmadı.
Sayın Ümit Özdağ,
Siz bu tür açıklamalar yapar iken, Muharrem İnce, Doğu Perinçek, Deniz Baykal’ın durumuna düşmektesiniz.
Siz, Erdoğan’ı devirmek isteyenlerle uğraşarak oy alınca sonuçta düşen oylar Recep Tayyip Erdoğan’a yarayacaktır.
Türkiye’de bu durumu soğuk kanlılıkla değerlendirecek kişiler vardır. Türkiye’deki Türkler’in yüzde sekseni salaktır. Bunun içinde sizin aşırı söylemlerinize katılacaklar, alkışlayacaklar çıkacaktır. Ancak, siz eğer Türklüğe yakınsanız, Erdoğan’ın Tc yi kaldırmasına karşı, andımızı kaldırmasına karşı, tek başkanım diyerek halkı koyunlaştırmasına karşı duyarsızsınız. Eleştiri yapmaktasınız onuda görmekteyiz, unutmayın sayın Devlet Bahçeli sizden aşırı biçimde Erdoğan’ı eleştirmekte idi. Şimdi sonuç ne oldu? Siz Erdoğan’a karşı olanlardan oy olarak Erdoğan’ı dalınızda taşımaktasınız. Üstelik onu eleştirdiğiz biçimle siz onun oy tabanına etkide edememektesiniz.
Sizin sayın Meral Akşener’e, Kılıçdaroğlu’na olan saldırgan sözleriniz, Erdoğan’iı bitlendirmektedir.
Biz soluk alamamıyoruz. Biz Türk’üz. Erdoğan yönetimide biz Türkler için bir agıdır.
Gel etme eyleme, Erdoğan’ın değirmenine su taşıma. Sizi Deniz Baykal, Muharrem İnce, Doğu Perinçek çizgisinde görmekten utanıyoruz.
Aşağıdakı yazıda sayın Özdağ’ın Kılıçdaroğlu’na olan eleştirisi bulunmaktadır.
Ümit Özdağ’dan Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki: HDP’yi destekliyorsunuz
Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar’ın parti binasına alınmamasına gösterdiği tepkiye ilişkin olarak, “Oysa benim durdurulmama tepki vermediniz. HDP’yi destekliyorsunuz” dedi.
19 Aralık 2022 Pazartesi, 20:38
Eski HDP Milletvekili ve İstanbul İl Başkanı Ferhat Encü’ye polisin tokat atmasını protesto etmek için Kadıköy’de buluşanlara polis müdahale etti. HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan ise parti binasına alınmadı.
Bu günlerde yine at izinin, it izine karistiği günler oldu. Güzel Türkiyemiz, talancılarla çakalların elinde, halkımızda geçim sıkıntısındadır.
Benim için en ilginç olan durum: Pek çok MHP’linin halkın sıkıntısını, AKP’nin talancılığını, “tarikat”ların çocuk bozmalarını, işe girebilmek için ancak AKP onayı gerektiğini görmezden gelmeleridir.
Bu MHP’liler yurttaşın sıkıntılarını görmemekteler mi? Yok, görmekteler. Peki neden AKP’ye dayanak olmaktalar? Çünkü karşı çıkmak, partiden atılmak demektir. Atılmak bir yana birde dışlanmak korkusu var. Yakınların işe sokulmuşsa onlarda atılacaklardır.
Yazık bu ülkücü düne deyin altı delik ayakkabı, yırtık donla gezmekte idi, bunu anlarım, ancak, Fethi Yıldız başkanı anlamamaktayım. Son seçime deyin MHP kendisini aday yapmadı, yüzünede bakmadılar, bu seçimde Bahçeli çökecek olunca, kendisine sövenleri bile ocak, bucak başkanı yaptı, Fethi Yıldız başkanıda öylesine aday yaptı.
Fethi Yıldız başkan namaz kılmaz, oruç tutmaz, şimdi MHP’ye uyum olsun diye kalkıp, müslüman anlayışından söz etti.
Biz biliriz, o müslüman ermeni Devlet Bahçeli’yi böyle uyutmaktadır. Buna sözümüz yok.
Ancak, düne deyin Bahçeli’ye en ağır aşağılayıcı sözleri söyleyenlerin şimdi il, yada ilçe başkanı olmalarını görünce Bahçeli’ninde, çıkar için onun arkasında duranlarında ne biçim igrenç yaratık olduklarını anlamaktayım.
Bu Erdoğan yönetimi yurtsever kılığına girerek yurtseverlerin oyunu almak istemektedir. Unutmayınız, bizi arkamızdan bıçaklayanların tümüde bizimdiy (bizim gibi) konuşanlar olmuşlardır.
AKP’nin size sağladığı çıkarlara aldanıp, bu azınlıklardan oluşan AKP’ye oy vermeyin, verirseniz, seçim sonrası verdiklerini geri alacaktır, sonunuz yine acıklı olacaktır.
Yusuf Levent Göktaş, Necip Hablemitoğlu’nu neden öldürttü?
Bir öldürme olayının gizli yüzü: Necip Hablemitoğlu 18 Aralık 2002’de evinin önünde öldürülmüş idi.
Bu olaydan sonra Fethullahçılar (CIA) olayın Alman gizli güçlerince yapıldığını, çünkü Hablemitoglu’nun Alman kuruluşlarına karşı yazılar yazmış idi, demekte idiler.
Erdoğan yönetimi 2016 yılına deyin Fethullahçıları, aklayıp, işi gizli güçlere yıkmıştı, ancak 2016’dan sonra bu işi Fethullahçılar yaptılar demeye başladı.
Veli Küçüğ’e bağlı sözde türkçülerde (www.turkçu.net, http://www.elbirligi.com), özel savunma güçlerinde (özel kuvvetler) çalışanlara yakın olan ülkücülerde, Doğu Perinçek’te olayın gerçek sanığını gizlemeye çalıştılar.
Yıllar yılları kovaladı, sonunda sanıklardan birisi olan Nuri Gökhan Bozkır, olaya açıklık getirdi. Nuri Gökhan Bozkır: “Olayı o dönemde yüzbaşı olan Tarkan Mumcuoğlu işledi, sonrası mıltığı (silah) Mogan Gölü’ne attı, Yusuf Levent Göktaş’ın isteği üzerine sanığı olay yerine ben götürüp getirdim.” dedi.
Sonra, Özel Güçler’den (kuvvet) Mehmet Narin, ile Aydın Köstem CIA’cı Mustafa Özcan ile öldürecekler arasında aracı olduğu dillendirildi.
Özel Güçler’den (kuvvet) emekli olan Fikret Emek, Tarkan Mumcuoğlu tutuklandılar. Yusuf Levent Göktaş’ın tutuklanması istensede o kaçak olunca tutuklanamadı.
O arada sanık Yusuf Levent Göktaş, basın yolu ile en tepede görev yapan Recep Tayyip Erdoğan’a yonelik olarak, “konuşursam çok yöneticilerde yanar” dedi. Şimdi Yusuf Levent Göktaş la en üstteki yöneticiler gizli pazarlıktalarını sürdürmektedirler.
Şimdi bu konunun aydınlığa çıkması için bizde bildiklerimizi açıklayalım.
Önce Necip Hablemitoğlu’nun durumunu ortaya koyalım:
Necip Hablemitoğlu, O dönemde birden bire yurtsever kılığı ile öne çıkarak, Fethullah Gülen örgütünün gizli, korkunş yüzünü topluma duyurma, yöneticileride uyarma görevi yapmakta idi.
O arada kendisininde o günlerde MIT’in başına getirileceği öne sürülmekte idi.
Yine o günlerde Necip Hablemitoğlu, CIA’nın Türkiye ayağı Fethullahcı örgütle ilgili yazdığı biçiğin (kitap) basılmaması için Fethullah örgütünden Mustafa Özcan ile görüşmüş, eski MHP yöneticilerinden Halil Şıvgın’da o görüşmeye aracı olmuş. Görüşmede 8 ile 5 milyon arasında pazarlıklar yapılmış.
O günlerde Necip Hablemitoğlu bilgisayar aracılığı ile tartışmalara katılarak, tartıştığı kişilerle ilgili bazı belgeleri ortaya atmakta idi. Ancak o belgelerde tutarsızlıklar bulunmakta idi. Buradan kendisine bilgi belge aktaran MITçilerin kendisine yanıltıcı belgeler verdiğini de anladık.
O donemdeb öldürülmeden 30-40 gün önce kendisine içinde bulundugu durumun kendi güvenliğini sarsacağını, gerek olursa bir iki korumanın kendisine veriiebilecegini açıklayınca, o kendisinin çok güvende olduğunu söylemiş idi.
Demek, birden bire bu karmaşık işlere bulaşan kişiler kendi konumlarını iyi belirleyememektedirler.
Gelelim onun ilişkiler ağına, kendisine en yakın olarak gördüğü kişilerde MIT’e yakın kişilerdi. O kisilerde Fethullah Gülen’e CIA’ya çok yakın kişilerdi. O kişiler din – ayet kuruluşundan beslenenlerdendi. O dönemde o kuruluş, Fethullahçılar la iç içe idi.
Hablemitoğlu’nu anlamak çok güç olmakta idi, çünkü onun ilişkiler ağı çok karmaşıktı.
Bir örnekleme yapayım.
Hablemitoğlu, deyelim Fethullah Gülen (CIA) örgütüne karşı bir savaşta en önlerde yer almış olarak görülmekte idi. Buraya deyin iyi.
Gelelim karışık ilişkilerine, yürekten yazıyorum.
Yazdığı yazılar, {turkculer@egroups.com Oneri,soru ve sorunlarınız için : turkculer-owner@egroups.com -TANRI TURK’U KORUSUN-
CUMHURİYETE AYDIN İHANETİNİN BELGESİ VE DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ:
SİYASAL GEREKÇELERİ VE ABD ÖRNEĞİ ÇERÇEVESİNDE “ULUSAL ANDIÇ” RAPORU
Dr. Necip Hablemitoğlu} burada yayınlanmakta idi. Yanılmakta isem, düzeltin. Bu yayın kimin elinde idi? Hablemitoğlu’nun biçiğini kim nerede bastırmıştı?
Sayın Hablemitoğlu bir türkçü olarak öne çıkmaya başlaması, keskin görüşler öne sürmesi birden bire oldu?
O yaşına deyin neden ortaya çıkmamış idi?
Şimdi gelelim onun karışık ilişkilerine, yazdığı yazıları turkculer diye bir toplulukta yayınlamakta idi. O yayının yetkilisi dogrudan CIA ile ilişkili idi. Öbür yandanda Hablemitoğlu’nun en yakın arkadaşı idi. Biz yine Hablemitoğlu’na yazılı olarak, yakın ilişkide olduğu kişilerden bu bu kişilerin CIA -Fethullah Gülen bağlantılı olduklarını söyleyince, o “Ben ona, onlara çok güvenmekteyim.” dedi. O adı geçen kişinin kızıda sonradan bir başka yurdun (memleket) gizli korumasına (polis) çalışmakta idi. Bakın Hablemitoğlu’nun attığı bütün adımları onaylattığı kişi CIA- ile MIT le ilişkili idi. Ayrıca o kişi kendisine en çok saldıran sözde †ürkçü Çerkez- Ermeni kökenli Erce Anıl Başıbüyük (Kemal Aksungur) Veli Küçük’ün sağ kolu idi. Veli Küçük’te sonunda kendisini öldürenlerle iç içe idi.
Yine adı anılmayan en yakın arkadaşı Mehmet Eymur le ilişkili idi. Mehmet Eymür’de kendisi ile tartışma içinde idi.
Hablemitoglu, Din ayet ile ilişkili idi. CIA’nın önemli görevinde bulunan kiside Türkiye’nin Din Ayet i ile ilişkili idi. İkisininde biçiği Din Ayetçe yayınlanmıştı. Şimdi işin en ilginç yanı o Hablemitoğlu’nun en yakın arkadaşıda müslümanlaştırılan bir Ermeni ayılından (ailesi) idi. Buna örümcek ağı ilişkiler denebilir.
Bu müslümanlar öyle ileri gittiler, <KURAN’IN AYET>LER’iNİ bile değiştirdiler. İslama en büyük saldırılar soldan değil, sağdan, üstelik en iyi müslümanlardan geldi.Bunuda yine islama iyilik etmek için yaptıklarını söylediler.
Bunlardan biriside KURAN’ın ilk buyruğunun oku olduğu yönündedir. Sözde uyanık islamcılar, o oku sözünün arkasında olan neyi okuyacağını bildiren sözü {yolladığım kitabı} gizlemektedirler.
“Bizim yolladığımız kitabı oku” yu evirip çevirip, islamın bilimi oku dediğini öne sürmektedirler.
Son yalanda İbrahim Kalın’dan (R.T. Erdogan’ın danışmanı) geldi. “Kalın, ‘Bizim medeniyetimiz bir kitap medeniyetidir. Bizim inanç tarihimiz oku emriyle başlamış, yaz emri ile devam etmiştir”
Eger, İbrahim Kalın bilime önem vermekte ise neden bütün üniversiteleri iğdiş ettiler, gizli imamları yönetici olarak oralara atadılar.
AKP yönetimindeki Türkiye’nin uluslararasiı alanda başarısı en aza inmişdurumdadır.
Bilim olan yerde, “Kuran kurslarında bunca çocuk sikilir mi idi?
Birde (adalet) demiş. Git lan oradan!
“Evrende adaletin tesisi de bunu siyasi ya da ekonomik olarak söylemiyorum, Arapçada adalet kelimesi her şeyi yerli yerine koymak demektir.”
Böyle üç ayet, beş hadis öğrenince kendini bir bok sananlar Türkiye’yi çökerttiler.
Bakın bu gün bunca islamcıların çocukları islamdan cıktılarsa nedeni islamında, islamcılarında tutarsızlıklarındandır.
Uzun yazı yazmak istemem. Bu konuda bilgilendirmelerimiz sürecektir.
HIRISTİYAN DİNİNDE BİR İLKE OLAN, TANRI’NIN ÇOCUKLARININ OLMASI KONUSUNU TURKİYE’DEKİ BİLİNCSİZ, BİLGİSİZ KENDİLERİNİ TÜRKÇÜ OLARAK ADLANDIRAN KİŞİLERE SUNAN RUS İSTİHBARATI KGB’YE ÇALIŞAN SERGEY ADINDAKI (TAKMA ADI: AKAY KİNE) KİŞİDİR. KGB üyesidir.
AZICIK BİLGİ: SERGEY, BU YAŞINA DEYİN BİR İŞTE ÇALIŞMAMIŞTIR. GELİRİ NEREDENDİR. SERGEY, ÖNCE KENDİSİNİ AKCANG- AK BURKAN (Dört dining birleşmesidir), SONRASI O KENDİSİNi ŞAMAN OLARAK TANITMAKTADIR. UYANIN EY TÜRKÇÜLER.
SAPIKLAR: HIRİSTİYANLIK İLKESİ OLAN: TANRI’NIN ÇOCUKLARI GÖRÜŞÜNÜ BENİMSEDİLER. YUH OLSUN.
Oral Daloğlu
Sergey: Yaşamı boyunca bir işe girmemiştir. Gelir kaynakları belirsizdir. Önce Akjang (dört dinin birleşmesi) üyesi idi. Orayı bölerek ayrıldı. Sonrada Şaman olarak önümüze çıktı. Bu kişiyi tanımayıpta onu (lider) olarak tanıtıyorlar. Aptallık, salaklık budur. Ülkücülerin yeni işi: bilmediği, tanımadığı, araştırmadığı birilerini kahraman yapmak. Bu durum MHP’nin amına koyuyor.
Kök Tengri’nin Çocukları Türkler Hıristiyanlaşan türkçü çocuklar
AKAY KİNE yi tanıyalım … AKAY KİNE, ORTA ASYA DA MİLYONLARCA KÖK TANRI ya İNANAN ŞAMANIN HEM DİNİ HEM SİYASİ LİDERİDİR … ALTAY CUMHURİYETİ ndendir ve ALTAY, TUVA, HAKAS ve SİBİRYA HALKLARININ DİNİ ve SİYASİ LİDERİDİR …
Anca kazğanmış itmiş ilimiz törümüz erti. Türk Oğuz begleri budun eşiding. Üze tengri basmasar, asra yir telinmeser, Türk budun, ilirigin törürfgin kim artatı [udaçı erti]? Türk budun ertin….
May 8 · · Dede Korkut, hikayelerinde sık sık Tanrı ya da Tangrı ifadelerini kullanır. Dini kendine maske yapıp, öz Türkçe Tanrı kelimesini hazmedemeyen, Türk Ulusunun diline düşmanlık eden Arabistan çöl bedevileri aynı zamanda Dede Korkut’un da…
Nerede ayda bir türkçü, bir Türk-İslam-Ülkücüsü, birde seriatçı ağlar (siteler) kurup oradan bütün gerçek TÜRKÇÜLERE bin bir bok atanlar, kara çalanlar?
Nerede uyuşturucu çeken bir kaç başı kırığın cebine bir kaç lira koyarak, gece gündüz ona, buna bok attıranlar neredeler?
Nerede bir iki kaltağı ayarlayıp, onların aracılığı ile gerçek Türkçülerle ilgili bilgiler toplattırıp mite verenler?
Nerede Ermeni kökenli Veli Küçük’çe kendilerine BÖYÜKTÜRKÇÜ denilen mitin ellerı ayakları?
Bu güne deyin alışıla gelmiş bazılarını buradan duyurmuştuk, bundan sonra bir iki beylik †ürkçüyüde tanıtacağız, gözünüz kulağınız bizde olsun.
Hasan Gürbüz, Kürşat Karacabey, Kutlu Altay Kocaova, Abdurrahman Ozan İşleten, bunların ayak takımı Erce Anıl Başıbüyük, bunlar geçmişte öne çıkanlardı, o günlerde öne çıkmayıpta bunlarla iş birliği eden mitçiler kimlerdi?
Salak, alık †ürkçüler sık sık Nazarbayev’i öven yazılar yayınlamaktadırlar. Onlar “Kazakeli’nde önemli yerlere Ermeniler’in yerleştirildiklerini bilmeyenler.
Qazaxıstan Elmlər Akademiyası Tarix İnstutunun müdiri Aşot Melkonyan feysbuk səhifəsində Paşinyana atmaca atıb:
“Biz oteldə oturub sadəcə qəhvə içmirik, hardan gəldik?” yazaraq, erməni olduğunu və öz xalqının təəssübünü çəkdiyini xatırladıb.
Asasmedya.info xəbər verir ki, Melkolyan məsləkdaşlarına da səslənib:
“Dəyərli məsləkdaşlarım, dünən Nursultanda böyük bir konferans vardı. Erməni tarixçiləri haqda qazaxlara ətraflı məlumat verdim. O qədər qürurlandım ki, qazaxlar tariximizi canlı tutduğumuz üçün xalqımıza minnətdar olduqlarını bildirdilər. İndi oteldə oturub, ölkəmin baş nazirinin dediyi kimi, sadəcə qəhvə içməklə məşğul deyiləm”, – deyib.
Xatırladaq ki, Ermənistanın Baş Naziri Paşinyan, erməni diasporasına dövlət büdcəsindən vəsayit ayrılmasının doğru olmadığını, diasporanın özünü maliyyələşdirəcək gücdə olduğunu bildirmişdi.